Yaptıkları evler temizlikçilerin mezarı olmuştu! İşte müteahhitleri bekleyen ibretlik ceza
- HABER 7 – ÖZEL
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem 11 ilde benzeri görülmemiş tahribata neden oldu. AFAD’ın son verilerine göre afet nedeniyle 43 bin 556 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 100 binin üzerinde insanımızın da yaralı olarak hastanelere kaldırıldığı öğrenildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı ekiplerin saha incelemelerinde 198 bin binanın hafif ve orta hasarlı olduğu ortaya çıktı. Deprem sırasında dikkat çeken bir diğer gelişme de müteahhitlerin yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanması oldu.
Avukatlar, yaptıkları evlerin masumlara mezar olduğu müteahhitlerin ne tür cezalarla karşılaşabileceğine ilişkin ilk değerlendirmelerini Haber 7 ile paylaştı.
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Dr. Mehmet Sarı ve Avukat Cüneyt Toraman, ‘ ihmal suçu ‘ diyerek yıkıma sürüklenen binalardaki asıl suçluları anlattı. İşte Sarı ve Toraman’ın açıklamaları:
MARAS DEPREMİNDE İZMİR ÖRNEĞİ
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Dr. Mehmet Sarı, Haber 7’yeÖzel açıklamasında, Kahramanmaraş depremi sonrası yurt dışına kaçmaya çalışan müteahhitlere uygulanabilecek olası yasal yaptırımlara değinirken, İzmir ve diğer depremlerdeki sürece vurgu yaptı:
“Biliyorsunuz depremin sebep olduğu suçlar açısından yürütülen soruşturmalara baktığımızda özellikle taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olan suçlar laf konusu oldu. Daha önceki depremlerde örnek hükümler verildi.
Burada yapılan soruşturmalar açısından da söz edilen bilinçli ihmalin daha üst ve ağır şekli olan olası kast işleminin yapılabileceği ve bu noktada cezai işlem uygulanabileceği tartışılmakta ve tartışılmaktadır. . Ancak buradaki doğal mahkeme kararları ile daha da somutlaşabileceğini söyleyebilirim.
YÜKLENİCİLERİ BEKLEYEN İSTİSNA CEZA
Avukat Sarı, olayın ciddiyetini, ciddiyetini ve dikkat ve özensizliği göz önünde bulundurarak ‘kasıtlı ihmal’ konusuna değinerek, müteahhitlerin üst sınırdan ceza alabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
” Peki bilinçli taksir düzeyinde kabahatin yaptırımı nedir? Ceza Kanununda belirlenen hatanın yarıya kadar artırılması suretiyle cezaya hükmedilmesinin bilinçli ihmal düzeyinde düzenlendiğini belirtmek gerekir. Ceza Kanunu’nun 85. maddesinde taksirle kişinin ölümüne sebebiyet vermenin 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilmektedir. Birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet verilmişse kişi 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Sorunun bilinçli ihmal olarak değerlendirilmesi halinde cezanın üst sınır olarak yarı oranında artırılabileceğine karar verilir. Yani mahkeme olayın ciddiyetini, ciddiyetini ve özen gösterme yoğunluğunu değerlendirip yarı yarıya artırırsa, yaklaşık olarak 22 yıl 6 ayHapis cezası verebileceğini söyleyebilirim. Tabii kast açısından durum değerlendirilirse buradaki sorunun biraz daha ağırlaştırılabileceğini söyleyebilirim.“
ZAMAN AŞIMI AYRINTISI
Yaptıkları binaların deprem nedeniyle yıkılmasının ardından bazı müteahhitler ve kişiler yapıların 30-40 yıllık olduğunu söyleyerek basın ve sosyal medyada ‘mola’ detayının altını çizdi. Avukat Sarı, gerekli özen gösterilmediği takdirde mahkemenin zamanaşımına gideceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Zamanaşımı işlemeyen suçlar sınırlıdır. İnsanlığa karşı suçlar, eziyet suçları, terör suçları ve kasten öldürme suçlarında zamanaşımı yoktur. Ancak sınırlı sayıda suç dışında, bir zamanaşımı kavramı.30 yıl önce buraya bina yapan herkes gereken özeni ve dikkati göstermediyse burada yargılanacak.Olursa tabi zamanaşımına uğrayıp uğramayacağını mahkemeler değerlendirecek ya da değil ve bu noktada bir karar verecek.
Milletimizin hak ve hukukunu savunmak adına devletimizin ve soruşturma makamlarımızın burada gereken özeni göstererek süreci ilerlettiklerini söyleyebiliriz. Hatta Cumhurbaşkanımızın bu anlamda kusuru ve ihmali olanlar hakkında kanun nezdinde kanunun uygulanacağını ve sonuna kadar işlem göreceğini ifade ettiğini söyleyebilirim.”
‘KÖTÜ MÜTEAHHİTLER’ İÇİN DURUM DEĞİŞECEK Mİ?
Haber 7’ye konuşan Avukat Cüneyt Toraman, haklarında tutuklama kararı çıkmayan müteahhitlerin girişimlerinin yargıya etki edip etmeyeceğini açıkladı:
SORUMLU KİM?
Avukat Toraman, beyin sarsıntısı nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ölümlerinde sorumluluk payının üçe ayrıldığını belirterek; İkinci sırayı belediyelerin, üçüncü sırayı ise inşaat ve kontrol şirketlerinin alacağını ifade eden Başkan, şunları kaydetti:
“Yapılardan birinci derecede müteahhit sorumludur. Çünkü o yapmıştır. Ruhsatını veren belediye ikinci derecede sorumludur. Kanunlara aykırı bir işleme göz yumulursa izin verenler ve onaylayanlar da buna müsamaha gösterirler.” Yani bina yapılamayan bir yere ruhsat verirlerse… 3. derece sorumlu ve yapı denetim firmaları… Bu firmalar her aşamada numune almak, laboratuvarda incelemek ve kontrol etmek zorundaydılar. onay verin.Masa başında formalite gereği bunu yaparlarsa onlar da sorumludur.Burada daha önce sadece belediyeler sorumluydu.Yapı kontrol şirketleri çok sonra çıktı.2002 veya 2004 olmalı. önceki binalarda yapı kontrolü yoktu. Yapı Denetim Yasası Yıkım sonrası yapılan binalarda çökme olması durumunda yapı denetim firmaları da sorumlu tutulmaktadır. Çünkü denetlemeleri gerekiyordu, uygunluğu onaylamaları gerekiyordu… Yani bir zincir, üçlü sorumluluk var.”